Bu hafta Arcane Cosplayer Röportajları serisinde konuğumuz Lerin Kızılsu. Girişi özellikle sanki hiç ara vermemişiz, geçen hafta bir röportaj yayınlamışız da kaldığımız yerden devam ediyormuşuz gibi yazıyorum. Altı ay sonra cevap verdiğim mesaja hiçbir şey olmamış gibi “Neyse, ne diyorduk?” diye devam etmek de en büyük hobilerimden mesela. Neyse, ne diyorduk? Evet, Lerin. Sohbeti keyifli olduğu kadar, craft konusunda da yetenekli bir cosplayer. Sadece kostümleri değil, aynı zamanda kostümlerini diktiği karakterler de Lerin’in ‘craft’ı. Üstelik Arcane okuyucularını da çok seviyor (bunu ben uydurdum ama tanısa severdi herhalde, çok uzaktan bakınca iyi insanlara benziyorsunuz). Ben de okuyucularımızı çok seviyorum, o yüzden daha fazla lafı uzatıp size eziyet etmeden sözü Lerin’e bırakıyorum:
Bir röportaja giriş klasiği olarak, bize kendinden biraz bahseder misin?
1995 yılında İstanbul’da doğdum. İstanbul Kültür Üniversitesi, Matematik-Bilgisayar bölümü son sınıf öğrencisiyim.
Yine klasiklerden uzaklaşmıyorum: Cosplay’e nasıl başladın, seni çeken ne oldu?
Arkadaşlarımla Kontakt 4 etkinliğine katıldığımda Cosplay ile tanıştım. Sevdiğim karakterlere benzemeye çalışıp onların kişiliklerine bürünerek rol yapma düşüncesini çok sevdim. 2014 yılından beri cosplay ile uğraşıyorum.
Kostümlerini kendin yapıyorsun bildiğim kadarıyla. Craft’ın, hazır kostümler almaya göre zorlukları nedir?
Dikiş konusunda annemin de yardımlarını alarak kostümlerimin genelini kendim yapıyorum. Hazır kostüm almanın sadece maddi açıdan ve bedenin uyması bakımından derdi olabileceğini düşünüyorum. Craft yapmak gerçekten emek ve sabır istiyor. Yaptığım her çalışmada hatalarımdan ders alıp yeni teknikler uyguluyorum.
Sadece kostümler değil, karakterler de senin elinden çıkıyor sanırım. Tamamen kendi tasarladığın karakterlerin cosplay’ini yapmak daha nadir rastlanan bir durum. Bu karakterleri görsel olarak planlarken hikayelerini de yazıyor musun? Tanıdık kostümler görmeyen insanlar ne tepkiler veriyor?
Karakterin kişiliğine uygun kostüm oluşturuyorum. Elbette karakteri tahmin etmeye çalışan insanlar oluyor. Çoğunlukla olumlu tepkiler aldığımı söyleyebilirim. Bu yorumlar beni daha da teşvik ediyor.
Peki şimdiye kadar giydiklerin arasında en çok sevdiğin kostüm?
Mad Hatter kostümüm diyebilirim.
Biraz da sorunlara değinelim. Sence cosplay camiasında, özellikle Türkiye’deki camiada en büyük problemler hangileri? Seni bu kadar sevdiğin bir uğraştan soğutan şeyler yaşanmıştır mutlaka?
Hangisinden başlayayım bilemedim. Klavye arkasından başkalarının cosplay çalışmaları hakkında rencide edici yorumlar yapan kişileri görüyorum. Bu tip yorumları herkesin iletişim halinde olduğu sosyal medyada paylaştığında dedikodular ve dramalar da bitmiyor. Şahsi olarak kırıcı bir yorumla karşılaşmadım. Yapıcı eleştirilere de her zaman açığımdır.
Gerçekten özellikle son dönem sadece eleştiriler sebebiyle değil, sosyal ilişkilerden doğan tartışmalar da çok yoğun gördüğüm kadarıyla. Peki sevdiğin yanları? Her şeye rağmen bir sonraki etkinliğe yine şevkle hazırlanmanı sağlayan güzel bir şeyler de vardır?
Her ne kadar stresli ve bazen sorunlu zamanlar yaşansa da sevdiğim karakterlere dönüşüp arkadaşlarımla eğlenceli zaman geçirme düşüncesi beni heyecanlandırıyor.
Keyifli olduğuna eminim. Hatta bunca soruna rağmen insanları hala cosplay’e çeken şey bu belki de. Etkinliklerden de bahsetmek istiyorum biraz. En çok keyif aldığın etkinlik hangisi oldu? Senin için o etkinliği diğerlerinden ayıran neydi?
Kontakt 4, çoğu workshop ve oyuna katılmıştım çünkü kostüm giyme, hazırlanma vs. stresim yoktu. Kostüm konusunda biraz mükemmeliyetçi olabilirim. İronik değil mi? ^^”
Peki Türkiye’deki etkinliklerde sık yaşadığın, seni rahatsız eden ya da cosplayer’ların işini zorlaştıran, düzeltilmesi gerektiğine inandığın bir şeyler var mı?
Aslında son dönemde düzenlenen etkinliklerde cosplayer’lara gerekli olanakların sağlandığını düşünüyorum. Hazırlanacak alan ve craft destek gibi. Tabii bir de çoğunluğu oyun üzerine düzenlenen etkinliklerde yaşanan, katılımcının fazla fiziksel yakınlık gösterme sorunu var. Şahsen bu hobiyi sevdiğim için yapıyorum ama cosplay ile alakası olmayan insanlar kostüm giyip dolaşırken, onlarla fotoğraf çektirmek işimizmiş gibi muamele görüyoruz.
‘Fiziksel yakınlık’ konusu gerçekten, özellikle kişisel alanına saygı duyulmasını isteyen insanlar bu şekilde rahatsız edildiğinde büyük bir sorun. Bu arada cosplayer ‘drama’ları da oldukça meşhur ve hareketli. Ancak son dönem bir sebepten bunların sayısı normalin de üzerine çıktı gibi görünüyor. Bu durumların “Reklamın kötüsü olmaz.” düşüncesiyle, yarattığı sosyal medya hareketliliğiyle ortamın ilgi çekmesini sağladığını mı hissediyorsun, yoksa tam aksine insanları soğutarak bu hobiyi yavaş yavaş öldüren bir durum olduğuna mı inanıyorsun?
Elbet istisnalar olabilir ama genelinin ilgi çekme odaklı olduğunu düşünüyorum.
Net bir cevap oldu, buna yorum katmıyorum. Peki camianın içinden biraz çıkarsak, dışarıdakilerin, toplumun size bakışıyla ilgili ne düşünüyorsun? Neler yaşıyorsun dış dünyayla ‘cosplay odaklı’ etkileşiminde?
Cosplay hakkında hiç bilgisi olmayan insanların ilk tepkisi “Ne bu salak saçma işlerle uğraşıyorsunuz.” olabiliyor. Cosplay hakkında biraz bilgisi olup bunu cinsel fantezi olarak düşünen kitleye “Cosplayer’ım…” dediğinizde size bakışı değişebiliyor. Tabii bir de sizin açıklamanızı dinleyip sizin gibi sanat olarak gören kişiler var. Onların desteği de umut veriyor.
Elbette, her uğraşta en çok keyif veren, insanı daha fazla çabalamaya iten de öyle insanlar zaten. Ya fotoğraf çekimleri ve fotoğrafçılar? Cosplay’in gittikçe popüler olması doğal olarak camia içinden ya da dışından fotoğrafçıları bu alana çekiyor. Fotoğrafçılardan beklentilerin neler? Her zaman istediğin sonuçları alabiliyor musun? Daha önemlisi bir cosplayer olarak yer aldığın çekimlerin senin için profesyonel bir modellik kariyerinin başlangıcı olabileceğini, ya da başka alanlarda ilerlerken kişisel tanıtımın anlamında olumlu sonuç vereceğini düşünüyor musun?
Fotoğrafçıdan en önemli beklentim fotoğraflara ulaşabilmek olabilir. Bazı etkinliklerde çekilen onca fotoğrafı alamadığım oldu. Tabi ki her cosplayer’ın hayali o karaktere uygun olarak düzenlenmiş fotoğraflar. Profesyonel modellik yapmak isterdim ama başka alanlarda ilerlerken muhatap olmam gereken kişilerin düşünce yapısına göre olumlu yada olumsuz sonuçla karşılaşabilirim.
Mantıklı bir yaklaşım, seçilen kariyere, toplumsal yapıya ve daha birçok faktöre göre değişen avantaj ve dezavantajları olacaktır. Peki cosplayer olarak geleceğin? Gelecekte kendini yine bu alanda faaliyet gösterirken hayal edebiliyor musun, yoksa geçici bir hobi olarak mı görüyorsun?
Açıkçası hayal edebiliyorum. Daha yolun başındayım ve öğrenebileceğim çeşitli teknikler, cosplay’ini yapabileceğim birçok sevdiğim karakter var. Cosplay, eğer kendin kostüm yaratmıyorsan ucuz bir uğraş değil. Bu yüzden bundan para kazanılmasını doğru buluyorum.
Son olarak: Yakın zamanda ünlü bir YouTuber, her şeyin yanında cosplayer’lara da bazı eleştiriler yöneltti. Videoyu izleme şansın oldu mu ve izlediysen ne düşünüyorsun?
Videoyu izleme imkanım olmadı.
Kısa ve öz bir cevap oldu. “Buradan ilgi çekici, laf sokmalı bir başlık çıkartırım ben.” diye düşünen sinsi röportör yanım üzüldü. Ama onun dışında gerçekten çok keyifli bir röportaj ve harika bir çekim oldu. Bize katıldığın için çok teşekkür ederiz!
Teşekkürler ^^
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.