Arcane Cosplayer Röportajları serisi oldukça uzun bir aradan sonra tekrar karşınızda. Geçmişte bir sebeple, bir süre takip etmiş olanlar (evet üçünüzden bahsediyorum) bilir ki Arcane Cosplayer Röportajları her hafta yayınlanacağı iddiasıyla çıktığı yolda her zaman, çizgisini hiç bozmadan, düzenli olarak düzensizleşen yayın politikasına sadık kaldı. Arayı gittikçe açarak yayına girdiğimiz röportaj ve fotoğraflar sonunda iki röportaj arasına koyduğumuz yaklaşık bir senelik süreyle eğrinin zirve noktasına ulaştı. Fakat sonuçta döndük ve dönüşümüzü Kübra’yla yaptığımız keyifli bir çekim ve ardından gelen sohbetle taçlandırdık. Şimdi lafı daha fazla uzatmadan Kübra’ya bırakalım, çünkü pişkinliğin de bir sınırı olması gerektiğine inanıyorum ve o sınır şimdilik burası olsun.
Bize kendinden biraz bahsedebilir misin?
24 yaşındayım. Anadolu Üniversitesi biyoloji bölümü mezunuyum ve şu anda da Üsküdar Üniversitesi’nde Adli Genetik programında yüksek lisans yapmaktayım. Akademik hayatım ile pek alakalı olmayarak da cosplay, çizim ve fotoğrafçılık gibi hobilerim mevcut.
Akademik hayatın yanında yürütmesi zor olsa gerek bütün bunları. Peki cosplay yapmaya nasıl karar verdin ve bu karardan dolayı pişmanlık duyduğun zamanlar oldu mu?
Çok eskiden “Cosplay Türkiye” adında bir forum vardı. O zamanlar şu anda olduğu gibi fazla insan yoktu, toplasanız 10-15 kişi kendi yaptığı cosplay’leri bu forum sitesinde paylaşıyorlardı. Cosplay nedir bilmiyordum ama Google’a ‘real avatar/anime’ gibi anahtar kelimeleri yazarak yabancı cosplayer’lar görüp “Vay be ne güzelmiş…” diye düşünüyordum, sonra bu forumda da Türk insanların kendi yaptıkları şeyleri gördüm, cosplay diye bir şeyin varlığını keşfettim ve “Ben neden yapmayayım?” dedim. Ardından yaklaşık 2.5 sene kadar kendimce evdeki kıyafetlerimi karakterlerinkine benzetmeye çalışıp Photoshop ile saç ve göz rengimi değiştirerek çektiğim fotoğrafları bu forum sitesine yükledim. Çok kötülerdi tabii, ama o zamanlar beğenmişti insanlar. Sonra Facebook’a üye oldum, daha çok kaynağa ulaşabildim ve 2012’de ilk etkinliğime katıldım. Böylece cosplay hayatım resmen başlamış oldu. Pişmanlık konusuna gelecek olursak; pişmanlık duyduğum zamanlar oldu evet. Ama emin olun cosplayin hayatıma kattığı şeylerden kat kat daha az bu pişmanlıklar. Genellikle insanlarla yaşadığım tek tük problemlerden kaynaklı şeyler olduğu için de çok takmıyorum bu konuyu açıkçası, çünkü illa cosplay ortamı değil bir çok ortamda insanlarla yaşayabileceğimiz çeşit çeşit sıkıntılar ortaya çıkabiliyor.
Aslında zamanında bizim FRP mailing list’i kurmamızın çok sayıda insanın yolunu kesiştirmesi ve bugün bu derginin var olmasına sebep olmasına benzer bir hikaye. Kurulurken basit amaçlar, küçük hedeflerle başlayan forum ya da mailing list gibi nispeten ‘eski usul’ alanların uzun vadedeki etkileri çok beklenmedik olabiliyor, bu bana her zaman çok hoş gelmiştir. Senin gibi insanları Türkiye’de cosplay’e başlatması da büyük bir kazanım olmuş. Ya başladıktan sonraki tercih aşaması? Cosplay’ini yapmaya karar verdiğin karakterleri nasıl seçiyorsun? Senin için bir karaktere fiziksel olarak benzemek mi daha önemli, yoksa karakteri sevmek ve kendinle bağdaştırmak mı?
Karakterleri sevip sevmemem çok önemli. Benim için cosplay’ini yapacağım karakterin seçimini yapmak konusunda ilk düşündüğüm şey budur. Ardından tipi bana uyuyor mu vs. diye düşünürüm. Ki genelde uyuyor zaten (uygunluk kişiden kişiye göre değişir elbette) çünkü japonların deyişiyle ‘kawaii’ karakterler daha çok ilgimi çekiyor. ‘Badass’ karakter tiplerinde pek başarılıyım diyemem, zaten izlediğim/oynadığım serilerde de nedense hep sevimli tipler en çok beni çekenler oluyor. Çok nadir badass karakter cosplay’i yapmışımdır. İnsanlardan çok fazla mesaj alıyorum sanki LoL denilen ülkemizde de pek fazla sevilen oyundan cosplay yapmayan cosplay yapmış sayılmıyormuş gibi. “Ne zaman LoL’den cosplay yapacaksın?”, “Neden Lol’den cosplay yapmıyorsun?”, “Aslında Kata yapsan.” gibi. Veya “Ne zaman zırhlı karakter yapacaksın?” benzeri. Ben sevdiğim tipte karakterleri yapma taraftarıyım, bir şey popüler ya da herkes seviyor diye yapmak gibi bir gayem hiçbir zaman olmadı, olamaz da. Kawaii karakterlerim ile yalnız bırakın beni.
Bıraksınlar bence de. Fakat o karakterlerin kostümlerini sergilemek için gittiğin etkinliklerde bilinen bir sima olarak çok da yalnız kalmadığına, üstüne çoğunlukla olumlu tepkiler aldığına da eminim, orası ayrı bir konu. Etkinlik demişken, eskiden convention’lar oldukça nadirdi ve cosplay ile ilgilenen insanlar çok daha az sayıdaydı. Sence şu anki convention ve cosplayer bolluğu ‘alt kültür’ için iyi bir gelişme mi, yoksa daha kısıtlı bir topluluğun getirdiği yakınlığın ve güvenin bozulduğunu hissettiğin anlar oluyor mu?
Gerçekten çok güzel bir soru bu, çünkü şu sıralar o kadar çok eski etkinliklerin sıcaklığını arar durumdayım ki. Daha az kişiydik o zamanlar ama insanlar bu hobiyi gerçekten sevdikleri için yapıyorlardı. Ben şu anda %80 oranında sadece sırf takipçi sayısı arttırmak veya cosplay yarışmalarında ödülü almak için yarışan insanlar görüyorum. Ve bu gerçekten çok acı bir durum. Yakınlık ve güven kesinlikle sarsıldı yani, evet. Hiç kimse birbirine güvenemiyor, dramalar üstüne dramalar oluyor, ne zaman bir etkinlik olsa her kafadan bir ses çıkıyor… Bunlar da beni dahi dışarıdan gözlemleyen birisi olduğum halde inanılmaz yoruyor. Eski etkinliklerdeki sıcaklığı ve samimiyeti gerçekten çok özlüyorum.
En azından con’lar söz konusu olunca eskiyi yeniye tercih ediyor olmana rağmen, cosplay ile ilgili geleceğe dair ideallerin ve planların var mı, hobi olarak mı bu topluluğun bir parçası olmaya devam etmek istiyorsun yoksa ilgini profesyonel anlamda değerlendirmeyi düşünüyor musun?
Cosplay’in kariyerim olmasını çok isterdim fakat ne yazık ki ülkemizde bunun önünün pek açık olduğunu düşünmüyorum. Olsa bile ailemin de zaten bu konuda pek destekçi olacağını sanmıyorum. Bu nedenle hobi olarak devam ettirmek ve akademik geçmişim ile alakalı bir kariyer sahibi olmak için çabalamaktayım.
Bu durumda belki de daha zor yolu tercih ediyorsun denilebilir. Akademik kariyer çabası içinde cosplay’e zaman ayırmayı düşünüyor olman bile saygı duyulacak bir durum. Ancak bu senin gelecek planın, sence cosplay ve geek ortamını önümüzdeki yıllarda neler bekliyor? Bu gelişmeler ışığında Türkiye’nin de cosplay konusunda adı geçen, uluslararası bilinirliği artmış bir ülke olabileceğini düşünüyor musun?
Cosplay ülkemizde gerçekten de inanılmaz büyük bir hızla gelişen bir alan. Katılımcı sayısı gittikçe artıyor ve kaliteli işlerin de sayısı bir hayli arttı. Zaten yurt dışına da jüri olarak giden veya Tokyo Game Show gibi etkinliklere yarışmalar ile gönderdiğimiz cosplayer’larımız da mevcut. Bence ilerleyen yıllarda daha fazla gelişme gösterecek cosplay ülkemizde. Yavaş yavaş olsa da bilinirliğimizin arttığını düşünmekteyim.
Buna katılmamak elde değil. Sadece dışarıdan bakan biri bile rahatlıkla görebilir ki şimdiden ülkemizde cosplay konusunda gerçekten iyi işler çıkaran insanlar var. Ancak elbette hepsi yoğun çabanın, harcadıkları zamanın ve maddi kaynaklarının doğrultusunda bu kadar gelişebildiler. Peki sence Türkiye’de sarf edilen bu çabaya değer sonuçlar elde ediliyor mu?
Önceki soruda da belirttiğim gibi iyi işlerin sayısı bir hayli arttı ve bunda da dediğiniz gibi emek, zaman ve maddi faktörlerin payı büyük. Bu çabaya değen ürünler çok fazla, say say bitiremem. İşlerini beğendiğim ve takdir ettiğim çok fazla insan var fakat geneli hak ettiğinden kat kat az ilgiye ve takdire maruz kalıyor ve bu durum beni gerçekten üzüyor. Ama dediğim gibi cosplay ülkemizde yavaş yavaş gelişen ve bilinmeye başlayan bir hobi. İleride daha çok değer görür umarım harcanan bunca emek.
Gelecek konusunda ümitlisin. Biz de umarız ki hak ettikleri ilgiyi görebileceklerdir ileride. O zaman sorular ülke sınırlarını yavaş yavaş geçsin artık, diğer ülkelerdeki cosplayer’lardan ilham kaynağı olarak gördüğün isimler var mı?
Ben cosplay’e başladığımda idolüm Kipi ismindeki Japon cosplayer’dı. Cosplay’i artık çok nadir yapsa da hala kalbimdeki yeri çok başkadır. Onun dışında bir sürü beğendiğim ve takip ettiğim cosplayer var yabancı olarak. Özellikle Asyalı cosplayerların işlerini pek beğeniyorum anime ağırlıklı bir ilgi alanım olduğu için. Ama en en çok sevdiğin/takip ettiğin kim diye sorarsanız Kuryu derim kesinlikle. ❤
Biraz da cosplayer olmak isteyen insanların merak ettikleri kısımlara gelelim, deneyiminin onlara yardımcı olabileceğini düşünüyorum. Kostüm oluşturma süreci nasıl işliyor? Türkiye’de özellikle craft için malzeme elde etmek ve az bütçeyle güzel şeyler ortaya çıkarmak mümkün mü? Kısıtlı bütçeyle yola çıkacak insanlara kolaylık sağlayabilecek önerilerin var mı?
Açıkçası kostüm yapımı konusunda benden çok daha fazla deneyimli insanlar var fakat elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışayım. Ben önceden kostümlerimi diktiriyor veya direkt satın alıyor, ufak tefek şapka, asa, silah vb. aksesuarları kendim yapıyordum. Bir yerden sonra da bütçemin zorlandığını hissederek kendimce bir şeyler dikmeye başladım. Yapabildiğimi ama elde dikişin uzun zaman aldığını da fark edince bir dikiş makinesi almaya karar verdim. Dikiş makineleri sanıldığı kadar pahalı aletler değil bu arada. 300-400 lira verip bir sürü kostüm çıkartabiliyorsunuz (Daha ucuza bulmanız dahi mümkün). Aynı ücrete diktirseniz maksimium 2, bilemediniz 3 kostüm elde edersiniz. Şu anda dikişimi de craftımı da ama iyi ama kötü şekilde kendimce yapmaya çalışıyorum bu yüzden. Her şeyi kendiniz yapınca zaman bakımından inanılmaz sıkıntılar yaşayabiliyorsunuz ama paranızın çoğu cebinizde kalıyor ve “Bunu ben yaptım.” diyerek gururlanıyorsunuz. Cosplay maalesef ki gerçekten masraflı bir hobi eğer satın alarak bu hobiyi gerçekleştiriyorsanız. Bu nedenle ben cosplay’e yeni başlayacak ya da masraftan şikayet eden cosplayer arkadaşlara yavaş yavaş kendilerinin bir şeyler yapmaya başlamasını öneririm. En azından kostümü diktiriyorsanız craftı kendiniz yapın veya tam tersi. Dikiş için herhangi bir özel eğitim almanıza da gerek yok. İnternette bir sürü tutorial var kafanıza bir şey takıldığında hemen ulaşabildiğiniz.Ben de dikiş konusunda düğme dikmekten fazla bir bilgisi olmayan bir insandım ama evdeki kendi kıyafetlerimi kalıp olarak kullanıp onları karakterlerin kostümlerine göre modifiye edip çizerek bir şekilde o kostümü çıkarabildiğimi keşfettim. Özel kalıplar çıkartmıyorum yani, elimdeki kıyafet/kostümleri referans alarak daha kolay yoldan başka bir karakter kostümü elde ediyorum. Korkmanıza gerek yok dikişten, bir şekilde halloluyor emin olun. Craft konusuna gelecek olursak onun için de bir sürü tutorial mevcut internette. Artık bunlar için Türkçe videolar dahi çeken cosplayer arkadaşlar var.
Gerçekten eğitici bir çok kaynak elinizin altında, bu nedenle crafttan da korkmanıza hiç gerek yok. Malzemeler konusunda temelde kumaş, eva, strafor, ahşap tutkalı, boya, yapıştırıcılar, materyalleri kesmenize yardımcı bir takım aletler gibi malzemeler mevcut. Bunlar için arkadaşların kendisi biraz araştırma yapması gerekiyor. Ama Facebook’taki yardımlaşma gruplarına “Şunu nerede en uygun fiyata bulabilirim?” diye yazsalar zaten hemen yardımcı olunuyor. Bunun dışında dediğim gibi eğitici videolar çeken arkadaşlar da videolarında malzeme alışverişi konusunda nereleri kullandıklarından gayet açık ve net bir şekilde bahsediyorlar. (Bkz. MEG Cosplay’in Youtube hesabı) Çok fazla ayrıntıya girmedim fakat yine de bu dediklerimin az da olsa arkadaşlara yardımcı olabileceğini düşünüyorum. Umarım işe yarayabilmişimdir.
Ben çok yardımcı olduğuna inanıyorum. Ayrıca röportajın yanında gayet eğlenceli geçen çekimle de bizi çok mutlu ettiğini belirtmeliyim. Arcane ailesi olarak bize zaman ayırdığın için çok teşekkür ederiz!
–
Kübra’yı Instagram’dan takip etmek için: yushichann
Fotoğraflar: Barbaros Aytuğ
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.